İkinci el dükkanlarını ve bit pazarlarını gezmek bana hep keyif vermiştir. Gitiğim her yeni şehirde mutlaka bir günümü bit pazarlarına ayırırım. Raflarda unutulmuş, kullanılmayan ya da istenmeyen eşyalardan kurtulmak için iyi bir imkan sunmasının yanı sıra alıcılar için de hesaplı bir alternatiftir ikinci elciler. Üstelik her eşyanın bir hikayesi vardır ve satıcılardan bu hikayeleri dinlemek ayrı bir zevktir. Bu pazarlarda yok-yoktur.
Sahibine iki beden büyük gelmiş, hiç kullanılmamış son moda kıyafetlerden tutun sadece iki-üç kere kullanılmış bebek eşyalarına, mağazalarda fiyatları can yakan mutfak gereçlerinden kırk yıl düşünüpte aklınıza gelmeyecek en güzel doğumgünü hediyesine, koleksyoncuların arayıpta bulamadıkları o eksik parçalardan tasarım harikalarına binbir çeşit ürüne rastlamak mümkündür.
Finlandiya’da ikinci el eşya alım-satım kültürü çok oturmuş durumda. Her mahallenin sabit bir ikinci el dükkanı mutlaka vardır. Bu dükkanlardan mahalle sakinleri haftalık olmak üzere masa ya da raf kiralarlar. Elden çıkartmak istedikleri eşyaları temizleyip, arzu ettikleri şekilde fiyatlandırıp getirirler. Bir hafta boyunca eşyalar sergilenir, dükkan işletmecisi satılan ürünlerin takibini yapar. Haftanın sonunda ürün sahibine satılan mallar karşılığında ödemesini yapar, satılmayanları ise iade eder. Bu tarz mahalle dükkanları ilk baharda kış kıyafetleri ve kayak malzemeleri için, kış sonunda ise yazlık eşyalar için ideal yerlerdir.
En sadık müşteriler arasında küçük çocuk sahibi olan aileler gelir zira bebek arabaları, oyuncaklar yok denilecek paralara satılır. Kendi evlerine yeni çıkan öğrenciler de ilk bu dükkanlara uğrarlar. Yemek masası, iskemle, kitaplık gibi mobilyaları da çok uygun fiyatlara bulmanız mümkündür çünkü.
Dükkanların yanı sıra bir de pazarlar var elbet. Asıl keyifli olanlar işte bu pazarlar bence. Sadece alıcılar için değil satıcılar için de. Pazar alanından bir masa tutup eşya satmak olağan bir haftasonu aktivitesi bir çok Finli için. Özellikle yaz aylarında, açık-hava pazarlarında aile bireyleri ya da arkadaşlar ile bir yandan satış yapmak bir yandan güneşlenmek ve taze çilek yemek gerçekten keyifli. Bu pazarlar turistlerin de gezmekten zevk aldıkları yerler oldukları için Finlilerin yabancı dillerini pratik etmeleri için güzel bir fırsat aynı zamanda. Turistler neden gitsin böyle pazarlara diye sormayın şimdi.
Bu kadar çok Finliyi bir arada başka yerde görmeniz zaten zor, üstelik bölgesel ev eşyaları ve el sanatlarını görmek için ideal bir ortam. Finlandiya’nın Paşabahçe’si olarak adlandırabileceğimiz İittala cam markasının tasarım ürünlerine sahip olmak istiyorsanız da sizlere tavsiyem önce bu pazarları gezmeniz. Helsinki’nin belki en meşhur ikinci el pazarı şehir merkezinin batısında kurulan Hietalahti pazarı. Yolunuz düşerse öğlen yemeğini mutlaka pazarın arkasında yer alan halde yiğin!
Helsinki’de özellikle yaz aylarında sayısız ikinci el pazarı kurulur. Kış aylarında ise spor salonları ve hallerden faydalanılır. Sadece Helsinki’de değil Finlandiya’nın bütün şehirlerinde ikinci el pazarlarına rastlamanız mümkün. Üstelik bir çoğu belli temalar üzerine kurulur. Örneğin, benim favori pazarlarımdan bir tanesi Fiskars’ta kurulan bit pazarı. Antika eşyalara merak duyanlar için Finlandiya’nın güneyinde yer alan, koca bir sanat atölyesine döndürülmüş olan bu şirin şehir görülmeye mutlaka değer. Bizim sıkça yaptığımız bir şey arabaya atlayıp bit pazarlarını gezmek; bit pazarı bahane gezmesi şahane.