Sahne ve gösteri sanatlarına hep ilgim olmuştur; tiyatroyu hep sevmişimdir, eşimin aksine modern dans gösterilerini de elimden geldiğince takip etmeye çalışırım. Eşim klasik dans gösterilerini modern dansa hiç tereddüt etmeden tercih eder, “Sen arkadaşlarınla git Allah aşkına modern dansa” der bana… Eşim opera izlemekten daha çok zevk alır, benimse favorim değildir açıkçası. Uzun bir süre tiyatro oyunlarını da arkadaşlarımla izlemeye gittim, eşimin Fince dilinin yetersizliğinden dolayı (artık rahatlıkla takip edebiliyor) ve laf aramızda onunla birlikte paylaşamamaktan bu hobimi biraz müzdariptim. Ta ki ikimizin de eş değerde zevk aldığı bir sahne sanatıyla tanışana dek; Çağdaş sirk gösteri sanatı.
Tiyatrodan, modern danstan, pandomimden, kukla sanatlarından, gölge oyunlarından, akrobasiden, geleneksel sirkten aldığı öğeleri birleştirebilen bu sahne sanatında ikimizi de cezbeden sanırım tehlike unsurunun var olması oldu. Şimdi iple çekiyoruz Cirko festivelinde izleyeceklerimizi.
Bu yıl 10.su gerçekleştirilen festival çağdaş sirk gösteri sanat merkezi Cirko tarafından 7-17 Mayıs tarihleri arasında düzenleniyor ve şimdiden Kuzey Avrupa ülkelerinde düzenlenen en büyük çağdaş sirk festivali olmayı başarmış bile. Festivalin genel direktörü Sami Ylisaari ile geçen hafta Kalabalık blogumuz için buluştum ve Finlandiya’da gelişmekte olan bu dal hakkında pek çok yeni şey öğrendim.
Sami, bize önce Cirko Festivali’nin tarihçesinden biraz bahseder misin?
Cirko Festivali’nin ilki 2006 yılında düzenlendi. O zamanki en büyük sıkıntı çağdaş sirk sanatı için özel sahne ve mekanların bulunmamasıydı. Festivali, Şehir Tiyatrosu’nun sahnelerinden faydalanarak düzenleyebilmiştik. Festival ilk yılında ne bu kadar kapsamlı ne de uzundu, ama ilk yıldan itibaren yurtdışından sanatçılar ağırlıyoruz. Kuzey Avrupa ülkelerinde düzenlenen, alanının en büyük festivali olması ise son birkaç yılın başarısı. 2013 yılında katılımcı sayımız 3000 iken 2014 yılında bu sayıyı 6500’e çıkardık, bu sene daha da fazla kişinin bizi bulmasını bekliyoruz.
Bir yıl içerisinde katılımcı miktarının ikiye katlanmasını neye borçlusunuz?
Her yaştan insanın hoşuna gidecek bir şeyler sunmamıza, programın çeşitliliğine, iyi bir ekibe, kendimize ait bir festival çadırına (sonunda) sahip olmamıza ve de tabi artık insanların çağdaş sirk ile daha bir tanışık olmalarına. Halen yeni bir sanat dalı sayılır.
Çağdaş sirk sanatının Finlandiya’daki gelişiminden de biraz bahseder misin öyleyse?
Geleneksel sirkten koparak ve diğer sahne sanatlarından da öğeler kullanarak kendi yoluna girip, gelişmeye başlaması 25 yıldan daha geriye gitmez aslında. Ama 25 yıl içerisinde gelişim çok hızlı oldu ve son bir kaç yıldır bu dala olan ilgi patlamakta diyebilirim. Şu an Finlandiya’da bu dalın iki okulu var; biri Turku Sanat Akademisi diğeri ise Lahti şehrinde bulunan Salpaus Politekniği. Eğitim yaklaşık 3 yıl sürüyor ve her sene yaklaşık 30 kişi bu alandan mezun oluyor. Master düzeyinde eğitim veren bir üniversite bu dalda halen ne yazık ki yok, ama açılması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu okullardan mezun olanlar genelde eğitimlerini devam ettirmek ve tecrübe kazanmak için yurt dışına; İsveç’e, Belçikaya’ya, Kanada’ya veya Fransa’ya gidiyorlar. Sayelerinde Finlandiya çağdaş sirk gösteri sanatları dalında, dünyada, diğer sanat dallarına oranla kat ve kat daha fazla temsil ediliyor. Finlandiyalı sirk sanatçılarının kendilerine özgü tarzları hemen fark edilir. Aslında kara mizah içeren, Kaurismäki filmlerini andıran bir tarz bu.
Bize birkaç isim verebilir misin?
Jani Nuutinen hiç şüphesiz en bilinen çağdaş sirk sanatçılarından ve Jani’nin danışmanlığını yaptığı Circo Aereo grubu, örneğin, alanın önde gidenlerinden. Race Horse Company ve Company Nuua’da oldukça yeni olmasına rağmen yerlerini oturtmayı başardılar. Yükselen sanatçılardan bir başka isim ise ip cambazı Viivi Roiha. Aslında alanın önde gidenleri ile tanışmak için Cirko festivali çok iyi bir imkân sunuyor.
Evet, bize biraz festivalin bu yılki programından bahseder misin?
Programı çok güzel bir ekiple hazırladık; Jani Nuutinen ve Sakari Männistö danışmanlık yaptılar, ikisi de alanı çok iyi tanıyan, çevresi geniş sanatçılar. 2006 yılında düzenlenen ilk festivalden ilham alarak Fransa’dan birkaç ekip çağırdık, bir de premierlere özellikle yer verdik. Beni en çok heyecanlandıran da bu. Avustralyalı Kage grubunun Forklift’i Avrupa’da ilk kez sahne alıyor, Finlandiya’lı gruplardan da 4 adet premierimiz var. Aslında bir festival için büyük bir risk bu. Hepsi de tarz olarak birbirinden çok farklı gösteriler. Bunlar dışında festival programında aile günümüz de var. Sirk çadırımız o gün farklı yaşlardan amatör sanatçılarımızın kullanımında, bir çok atölye çalışmamız da olacak. Ayrıca akşamları muhabbetimiz konserler eşliğinde devam edecek. Kısacası zengin, herkese yönelik bir program oluşturmak istedik. Etkinliklerin ciddi bir kısmı ücretsiz, beklentimiz farklı yaşlardan insanların, daha önce çadırımıza ayak atmamış olanların bizleri bulması.
Amatör sanatçılardan bahsettin… Hobi olarak yapılabilir mi cambazlık?
Neden olmasın? Bu dala ilgi son senelerde patlamakta derken aslında bunu kast etmiştim. Yıl içerisinde düzenlenen hafta sonu kurslarının hemen hemen hepsi dolu. Her yaşa yönelik gruplarımız var. Cambazlık, hokkabazlık yapmaktan sadece çocuklar değil, yetişkinler de zevk alıyorlar pek tabi ki. Ben de ilk defa yeni katıldım kimi kurslara.
Doğru, senin için de yeni olsa gerek bir çok şey. Tiyatro geçmişine sahipsin aslında ve direktörü olarak bu senin ilk Cirko festivalin öyle değil mi? Senin beklentilerin neler?
Evet. Festivale yeni bir enerji getirdiğimi düşünüyorum tiyatro geçmişimle. Bakalım… Çağdaş sirk gösteri sanatının seviyesi her geçen sene yükseliyor, umarım bu alanda çalışan insanlar için ileride daha fazla iş imkanı da demek olur bu. Sanatçının işi takdir edersin ki her alanda zor, düzenli bir geliri olabilmesi için özellikle bu dalda uluslararası olmak/çalışmak zorunda. Finlandiya’da halen bir devlet çağdaş sirk sanatçısı yok. Devlet desteğinin artmasını arzu ederim elbette, bir de festivalimiz sayesinde olan uluslararası ağımızı daha da zenginleştirmek. Bu yıl üyesi olduğumuz Circostrada ağından 61 delegasyon üyesi festivalimize geliyor, toplantımızın neler doğuracağı da belli olmaz…
Son söylemek istediğin bir şeyler var mı Kalabalık okuyucularımıza?
Sanat toplumun refahını arttırır. Küçük yaşta kültür etkinliklerine katılan bir kişinin ileriki yaşlarda daha sağlıklı bir birey olduğunu biliyoruz. Özellikle çağdaş sirk gösterisi ile tanışan bir ufaklığı düşünün… Dünyası değişebilir. Blogunuzun festivalimizle ilgilendiğini görmek beni çok mutlu etti. Umarım daha fazla insan gösteri sanatlarının bu dalı ile tanışmaya fırsat bulur. Festivalimize de bekleriz.
Teşekkür ederiz Sami!