Başka bir Eurovision…

1988 yılını çok severim… Çocukluğumun bölük pörçük hatıralarının artık yavaş yavaş bir anılar bütünü olmaya başladığı yıllarda bir kilometre taşı gibidir.  Özellikle 88’in yaz ayında hiç unutamayacağım şeyler yaşanmıştı. Mesela İstanbul’dan İzmir’e taşınmamız ve ilkokula orada başlamam, ’88 Avrupa Futbol Şampiyonası ve hayran olduğum Hollanda Milli Takımı’nın kupayı alması, Toni Schumacher’in Fenerbahçe’ye transferi… Bunları nedense hala dünmüş gibi hatırlarım…

Ama bunlardan birkaç ay evvel, yani 88’in baharında, müziğin beni gerçek anlamda ilk kez heyecanlandırdığı bir atraksiyon yaşandı. Belki de  müziğin ileride bende yaratacağı coşkuyu tetikleyen olay. Milli maç izlermişçesine ekrana kilitlendiğimiz Eurovision Şarkı Yarışmasından bahsediyorum…“Hey ya… Hey ya, hey ya…” diye şarkıya başlayan MFÖ,  ‘Sufi’ şarkısıyla Türkiye’yi 2. kez temsil ediyordu.  Aslında şarkı için çok ta aman aman diyemeyeceğim, beni etkileyen şey Eurovision’un uluslararası büyük bir yarışma olması ve milli duygularla izlenmesi idi. “Sufi”nin hakkını yemeyelim tabi, gayet sempatikti.

Fransız süperstar Celine Dion’un temsil ettiği İsviçre’nin kazandığı o yarışmada Sufi 15. olsa da, sonraki birkaç sene boyunca birkaç kanallı Türk televizyonlarında Kayahan’ın ‘Gözlerinin Hapsindeyim’ine kadar popülerliğini devam ettirmişti bu yarışma. Sonra artık ne olduysa, yani acaba ben mi ilgimi kaybettim yoksa kamuoyu mu, bilemiyorum ama, Eurovision’u Şebnem Paker’in 1997’de elde ettiği 3.’cülüğe kadar unutmuştuk. Derken Sertap Erener’in birinciliği ile başlayan başarı dolu yıllar geldi. Atena, Kenan Doğulu, Hadise, Manga… Hepsi ilk 5’e girdiler.

Türkiye son 3 yıldır katılmıyor Eurovision’a… Oylama sistemindeki haksızlıklar vb. gibi bir takım şeylerden dolayı alınan prensip kararıymış. 2016’da tekrardan iştirak edecekmişiz diye söyleniyor…

Peki Finlandiya’nın Eurovision geçmişi nedir, hiç merak ettiniz mi?

Açıkçası pek iç açıcı değildi. Ta ki LORDI’ye kadar… 2006’da Atina’da düzenlenen Eurovision’u Hard Rock Hallelujah parçasıyla kazanan maskeli heavy rocker’lar, ortalığı bir anda deliler sirkine çevirivermişlerdi. Halk kahramanı gibi karşılandılar, aylarca gündemden düşmediler ve yarışmanın nerdeyse kimyasıyla oynadılar. Sonraki yıllarda bu yarışmada babaanneleri de gördük, transseksüelleri de… Lordi bir anlamda tabuları yıkan grup oldu, hatta daha da ileri giderek söyleyeyim, Finlandiya’da bir kesimin heavy metal’e karşı beslediği muhafazakar tutumu ve negatif yönde olan algıyı bile değiştirdi.

Kaynak: www.lordi.fi

Kaynak: www.lordi.fi

Finlandiya’nın Lordi’nin başarısından sonra gelen yıllarda da aslında makus talihini pek değiştiremediğini görüyoruz tabi, o da işin diğer tarafı. Hatta son 25 yıldır Lordi hariç ilk 10 bile görmemiş Finli müsabıklar. Bu sene belki Lordi’nin yarattığı farkı tekrardan canlandırmak, belki de hoşgörüyü ön plana çıkarmak ve insanların ne olurlarsa olsunlar her koşulda eşit oldukları fikrinin arkasında durmak için Finliler, zihinsel engellilerden oluşan Pertti Kurikan Nimipäivät adlı punk grubunu ülkeyi temsil etmeleri için seçtiler. Ben aslında onların iş yapacaklarını düşünüyordum, lakin bu sefer espri tutmadı. Pertti Kurikan Nimipäivät yarı finalde Eurovision’a veda etti. Finlandiya elemelerinin öncesinde olduğu gibi şimdi yine kamuoyunda bir “hoşgörü kazanmalıydı” / “hoşgörüyle ne alakası var, şarkı kötüydü” bölünmesi yaşanıyor. Tabi bir şarkı yarışması Eurovision. Lordi’nin Hard Rock Hallelujah’ı sağlamdı…  Aina mun pitää için aynı şeyi söylemek zor…

Resimde: PKN. Fotoğraf: Pekka Elomaa.

Resimde: PKN. Fotoğraf: Pekka Elomaa.

Ben şahsen zihinsel engellilerden oluşan bu grubun espri anlayışlarını, çıkıp aslanlar gibi kendi besteledikleri şarkıyı büyük bir özgüvenle icra etmelerini ve bu sayede zihinsel engelli diğer insanların varoluşlarına, onların haklarına dikkat çekmelerine büyük saygı duyuyorum. Eurovision finalinde yarışamayacak olsalar da onlardan daha uzun süre konuşulacak gibi geliyor bana.

Aina mun pitää 

Hep temizlik yap

Hep bulaşıkları yıka

Hep işe git

Hep doktora git

Bilgisayar yasak

TV yasak

Arkadaşlarımı bile göremiyorum

Hep evde takıl

Hep ödevleri yap

Hep iyi beslen

Hep sağlıklı iç

Şekerleme yok, gazoz yok

Alkol bile içemiyorum

Hep dinlenmem lazım

Hep uyumam lazım

Hep uyanmam lazım

Hep duş almam lazım

Fince’den Türkçe’ye çeviren: Jussi Cengizhan Serengil

Jussi I. Cengizhan Serengil

Jussi I. Cengizhan Serengil

Bendeniz; Finlandiya'da doğan, Türkiye'de yetişip, gelişen ve tekrar Finlandiya'da olgunlaşan, müzik ile haşır neşir, kamu görevlisi, evli zat. 2006 yılından beri Kotka şehrinin Göçmen Hizmetleri’ne bağlı tercümanlık bürosunda genel koordinatörlük görevini sürdürmekteyim. Vokallerini üstlendiğim Wolftrap adındaki hard rock grubumun yanı sıra irili ufaklı birçok farklı müzik ve tiyatro projesinde bulunmaktayım.