Herkes Ağustos ayında Helsinki’de olmak isteyecek!

Helsingin Juhlaviikot: Helsinki festival haftaları olarak mı çevir meliyim yoksa Helsinki şehir festivali olarak mı emin değilim, yoksa  festivalin yaratıcı yönetmeni  Erik Söderblom’un da tanımladığı şekliylen yani festivallerin festivali olarak mı adlandırmalıyım Ağustos’un son iki haftasında Helsinki’de olup biteni? 15-31 Ağustos tarihleri arasında Helsinki coşuyor: sahne sanatları, görsel sanatlar ve konserler… Günde ortalama yirmiye yakın farklı sanatsal etkinliğin düzenlendiği, içerisinde beş farklı festivali barındıran, iki haftalık uluslararası bir şenlikten bahsediyorum. Erik Söderblom ile açılıştan önce buluştum. En iyisi kendisinden dinleyelim.

Resimde Erik Söderblom.Resim: Sasa Tkalcan.

Resimde Erik Söderblom.Resim: Sasa Tkalcan.

2009 yılından beri yaratıcı yönetmenliğini yaptığınız Festival başlamak üzere. Bu senenin programında sizi en çok heyecanlandıran etkinlik hangisi?

― Etkinliklerin ve mekanların sayısı oldukça fazla. Bu sene yeni bir mekanımız daha oldu; Helsinki şehir merkezinde, basın binasının, meclisin, merkez tren istasyonunun ve yeni konser salonunun tam ortasında yer alan Halk Meydanı olarak bilinen meydanda bir şehir kurduk. Festival şehrimizde sirkten müzik konserlerine, sinema pikniklerinden çocuklara yönelik programlara, atölye çalışmalarından sohbetlere farklı etkinlikler düzenleyeceğiz. Burada düzenlenen etkinliklerin neredeyse hepsi halka açık, ücretsiz etkinlikler olacak. Şehrin adını KoeHelinki koyduk. Koe kelimesi iki farklı anlama geliyor: tecrübe etmek ama aynı zamanda test etmek. Soruna cevabım bu yeni tecrübe/test olacak.

Kimi ya da neyi test ediyorsunuz?

― Sanat daima bir değişimi ele alır. Sanatın ne dalı olursa olsun. Ve de sanatın yarattığı etki daima önemlidir çünkü etki değişime ön ayak olur. Sanatı herkesin tecrübe etmesi gerekir: sanat herkes içindir. Bu yeni mekanın ön ayak olacağı etkiyi gözlemlemek heyecan verici olacak.

2009’dan beri sizi en çok heyecanlandıran etkinlik ne oldu?

― Festival kapsamında, 2012 yılında çocuklarla birlikte gerçekleştirdiğimiz bir proje. Onların heyecanının heyecan uyandırmaması söz konusu değil. Öğrenmenin verdiği zihinsel tatmin iştah açıcı bir şey. Kimse çocukken hissettiği bu açlığı ve de oyun oynamayı unutmamalı.

Festival herkesin festivali.  Resim: Melis Arı

Festival herkesin festivali. Resim: Melis Arı

Peki 2009’dan beri siz neler öğrendiniz?

― Çok şey. Helsinki festivali benim için (müzikoloji, opera yönetmenliği ve tiyatro yönetmenliği bölümlerinden sonra) adeta 4. üniversite oldu. Öğrendiğim şeylerden bir tanesi: sadece tanınanın ilgi çekmesi.

 Nasıl yani?

― Bilinmeyen ve bilinenin buluşması insanların en çok ilgi gösterdikleri etkinlikler oluyor. Yani hem içerik hem de biçim yabancı ise, siz ne kadar ilginç bulursanız bulun, istediğiniz tepkiyi yaratmıyor. Önemli olan mutlaka tanıdık bir öğenin mevcut olması. Bu öğeleri  dengeli bir şekilde bir araya getirmeyi öğrendim. En azından bilet satışları bunu gösteriyor.

 Festival programı gerçekten çok zengin. Programı oluştururken bunun dışında hesaba kattığınız öğeler neler?

― Festival çerçevesinde yıl boyunca çalışan 10 kişilik bir kadroyuz. Program ağır bir araştırmaya dayanıyor. Etkinliklerin seçiminde 3 ana kriterimiz var: muhteşem olmalı, sansasyonel olmalı ve de kültürel bir derinlik taşımalı. Geçtiğimiz sene 35 farklı ülkeden toplam 3000 sanatçıyı bu yaklaşımla Helsinki’de buluşturduk. Katılımcı sayısı ise 215 000’i geçti.

Race Horse Company: Super Sunday yüzlerce etkinlikten bir tanesi. Resim: Petter Hellman.

Race Horse Company: Super Sunday yüzlerce etkinlikten bir tanesi. Resim: Petter Hellman.

 Festivalin geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz?

― Festival herkesin festivali olmayı başardı. Program onlarca farklı mekanda, yüzlerce etkinliği içeriyor. Bunların çok ciddi bir bölümü  ücretsiz. Buna rağmen festival kapsamında bir etkinliğe katılmayan kişi bile illaki etkileniyor şehrin havasından. Çünkü sanat adeta işgal ediyor her yeri. Festival kapsamında düzenlenen Night of the Arts gecesinde, mesela, binlerce insan bir parçası oluyor festivalin. Resmi program dışında da bir çok etkinlik farklı topluluklar tarafından bu gece düzenleniyor. Bu bir alışkanlığa dönüştü. Artık her hangi bir gece sanatın gecesi  olabilir. Helsinki çok daha keyifli bir şehir oldu.

2015 Ağustos’u sizin son festivaliniz olacak? Sonrası için planlarınız neler?

― Uzun zamandır yazmak istediğim bir proje var aklımda. 2017 yılı Finlandiya Cumhuriyeti’nin 100. yılı olacak. Kitabımın yayınlanması için de doğru yıl olacağını düşünüyorum.

 Festivalin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

― Ben 1.9’a getirdim, artık ikinci bölüme başlayabilir. Ağustos ayında, gelecekte, herkes Helsinki’de olmak isteyecek. Bunu biliyorum.

Sinema Piknik gecesinden. Resim: Simo Karisalo.

Sinema Piknik gecesinden. Resim: Simo Karisalo.

Melis Arı Gürhanlı

Melis Arı Gürhanlı

Ben Melis. Hep Finli Melis oldum. Finlandiya’ya taşınmadan önce çok kereler geldim, taşındıktan sonra çok kereler buradan gittim. Döndüm dolaştım yine geldim. Siyasal tarih okudum ama siyasal tarihçi olmadım. Projeler beni buldu, ben onları koordine ettim. Helsinki’de tabir-i caizse çokkültürlülük alanında çalışıyorum. Yaşadığım şehri keşfetmeyi, keşiflerimi paylaşmayı seviyorum.