Bir müddettir içimiz kıpır kıpır. Kış bu sene çok soğuk yapmadı ama geride bırakmaktan memnunuz. Bahar yavaştan kendini gösteriyor Finlandiya’da, buzlar eridi denizin üzerinde, doğa tekrardan canlanıyor. Her sene ayrı bir heyecan duyuyorum yılın bu vaktinde.

2014 baharının bizim için ayrı bir heyecanı var; en azından benim, Cengizhan’ın, Aslıhan’ın ve Gaye’nin paylaştığı bir heyecan. Sebebi ise Finlandiya ile Türkiye arasında bundan tam 90 sene önce imzalanmış olan Dostluk Anlaşması ile diplomatik ilişkilerin tesis edilmiş olmasının şerefine doğan blog fikrinin baharın gelmesiyle hayat bulması.

Bizler farklı sebeplerden ötürü Finlandiya’ya gelmiş ve burada yaşayan yaklaşık 10 000 Türkiye vatandaşından dördüyüz. İsmini Kala-Balık koyduğumuz bu blog aracılığı ile Finlandiya’ya samimi bir pencere aralamak istiyoruz. Finlandiya denildiği zaman genelde akıla gelen ilk düşünceler ya iklim şartlarıyla ya da doğasıyla ilgili oluyor, kiminin aklına Finlandiya’nın takdir edilen eğitim kalitesi, kimine ise ilk müzik kültürü geliyor. Aslında nüfusu 5.5 milyon olan bu kuzey ülkesi hakkında pek az şey biliniyor. Akıla gelen bu başlıkları biraz açmak biraz da yenilerini katmak niyetimiz.

Fırsat buldukça blogide (Fince’de kullanılan blogi kelimesi pek şirin geldi kulağımıza) gözlemlerimizi ve yaşadığımız yerin kültürü hakkında öğrendiklerimizi paylaşacağız sizlerle. Arada konuk yazarlarımız ve misafirlerimiz de olacak elbet. Umarım sizler de bizler kadar keyif alırsınız Kala-Balık’tan.

Görüşmek üzere! Näkemiin!